Roma gezimize dair izlenimlerim:

4. günümüzde yine kahvaltı sonrası yola düştük. Piazza Venezia üzerinde yürüyüş yaparak biraz alışveriş yaptık, bu caddedeki hediyelik eşya dükkanlarının fiyatları oldukça uygun.


Colesseonun arka tarafında bulunan forumu gezip tarihi hakkında bilgi edindik.











Tezgahlar rengerenk, sebze ve meyveler tazecikti. Pazarı gezdikten hemen sonra hemen pazarın başındaki cafede küçük bir mola verdik, sokaktaki sesleri dinleyip, insanların davranışlarını izlerken kahvelerimizi yudumlamak müthişti.




Öğle saati Corso Vittorio Emmanuelle'in ara sokaklarından birindeki  La Montecarlo'da hayatımın en güzel pizzasını yedim.



Ertesi gün Türkiye'ye dönüş yapacağımız için otelimizin yakınında bulunan marketten makarna, peynir, şarap hatta zeytinyağı gibi yöresel yiyeceklerden oluşan alışverişimizi tamamladık.

Akşam sadece Pompi'ye yeniden gidebilmek için dışarı çıktık ve son gecemizi bir tiramisuyla daha süsledik.

Otele dönüp bavullarımızı toplamaya başladık ancak bavullarımızı zor kapattığımızdan hava alanında bavul ağırlığını aşabilme ihtimalimizi ve bavul içindekilerin zarar görme ihtimallerini düşünerek uykuya daldık.

Metro A hattı ile Ottavino durağına gittik. Kısa bir yürüyüşle Vatikan'daydık. Günlerden çarşamba olduğundan Papa'nın konuşmasının sonuna yetiştik.




Vaazın sonunda Papa, halkla bütünleşti, iletişime geçti, o sırada gerçekleşen bir düğüne de tanıklık etmiş olduk.

Kalabalığın dağılıp Bazilika'ya gidişini takip ettik ancak içeri giriş sırasının aşırı olması sebebiyle dışarıdan şöyle bir görüp Vatikan'a veda ettik.




Geldiğimiz metroyla Piazza Di Spagna durağına gidip caddeyi gezmeye koyulduk. Caddeyi takiben Piazza Del Popolo'ya vardık.













Yemeğin hemen ardından hızımızı alamayıp Roma'nın en güzel tiramisusunu yapan yer olarak nitelendirilen Pompi'de aldık soluğumuzu. Pompi aynı caddede No:82'de . Kardeşim klasik bir tiramisu bense orman meyveli tiramisunun tadına baktım, şahaneydi.



İspanyol merdivenlerinden biraz dinlendikten sonra Pantheon'a doğru yürüyüşe geçtik. Bütün Tanrıların tapınağı anlamına gelen Pantheon'daki ayini izleyip yolumuza devam ettik.









İlk gece gördüğümüz Fontana Di Trevi'yi bir de gündüz gözüyle görelim deyip tekrar ziyaret ettik.