cumartesinin ardından...

22:03

Pazar gelir değil mi? Cumartesi günü yaşananlar da salıya kadar yazılır, paylaşılır blogda. Yok ama ben yapamadım bu seri hareketi, işler güçler sağ olsun ancak adam akıllı oturabiliyorum blogun başına. Ne mi olmuş cumartesi günümde...

Efendim aylar önce kardeşimin beni sevinçten havalara uçurduğu haberle beklemeye başladım ben 08.09.12 tarihini. Üniversitede yakın arkadaşım Ert.in tavsiyesiyle dinlemeye başladığım, o zamanlar kasetini walkmanimden eksik etmediğim (evet evet walkman, o zamanlar cd/mp3 çalar mı vardı ki, ah eski günler ah, yaşlanıyor muyum!!), pek sevdiğim grubun konserine aldığı biletlerle beni mutlu etti kardeşim. Cumartesi sabahı erkenden çıktım Bursa'dan yola. Önceden kafama koymuştum Semi'nin Karaköy'de not edilesi adreslerine uğramayı. Önce Kağıtaneye gidildi.Birbirinden güzel kağıttan yapılmış ürünlerle hayranlık duyularak tanışıldı.


Ardından Karabatak'ta dinlenildi, leziz kahveler eşliğinde. Tekrar teşekkürler Semicim.

Konser için kapıların 16:00 da açılacağını öğrendikten sonra kardeşime uyup saat 15:00 civarı Taksim'den Santrale doğru yola koyulduk. İç sesim deli miyiz yahu ne diye bu kadar erken gidiyoruz diye tekrarlayıp durdu. Alana geldiğimizde RHCP hayranlarının çoktan sıraya girdiğini gördüm. Şöyle bir kuyrukla kapıların açılmasını bekledik.


Azmimiz ve direncimiz sayesinde konseri gayet güzel bir yede izledik. RHCP öncesi sahne alan Athena bence gayet uygun bir seçimdi, ancak grubun performansı bana biraz sönük geldi.


Monarchy of roses la RHCP sahne aldığında ise tezahüratlar kesinlikle görülmeye değerdi. Grup, harika sahne performansı, süper ışık ve sahne sistemi, grup üyelerinin sahnede bizim için değil de içlerinden geldikleri için eğlendiklerini gösteren sempatik tavırları, gayet güzel bir playlist hazırlamış olmaları ile unutulmaz bir gece yaşattı bana ve kardeşime. Gerçi o playlistte otherside ın olmasını can-ı gönülden isterdim ya neyse...
Konserden nasıl çıktık, o ulaşımsızlıkta kadeşimin ön sezileriyle Asya yakasına kısacık zamanda ne kadar kolay vardık inanamadık biz. Şansımız epey yaver gitti.

Tamam yerimiz güzel, eve kolay geldik falan da yolunda gidenlerin bir bedeli var değil mi? Saatlerce ayakta durmanın, arada konser alanında bağdaş kurup taşa oturmanın sonucu oluşan ağrılar ancak açılıyor. Olsun yine gelsinler ben yine  hazırım saatlerce yorulmaya:)

Konser alanı, alanın bulunduğu muhit, ulaşım ile ilgili sıkıntılar hakkında bloglarınızdan yazdığınız her satıra katılıyorum, yine de bu durum bu muhteşem konseri gölgelememeli diye düşünüyorum, öyle değil mi?



You Might Also Like

14 yorum

  1. saatlerce ayakta kalmak, taşlara oturup sonrasında ağrı çekmek gibi ufak tefek ayrıntıları da görmezsek herşey yolunda gitmiş.
    sonuç: tüm badireler atlatılır ve o güzel konser izlenir, mutlu mutlu dönülür:)
    öptüm seni

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. kesinlikle, atlatılır tüm badireler, öperim ben de asortikcim.

      Sil
  2. Çok şanslısın ebgaleciğim, valla RHCP üni.den beri benim de sevdiğim bir gruptur. Gerçi giden arkadaşlarım pişmanlıklarla bahsediyorlar (grup performansı hariç tabi), trafikti, girişti, çıkıştı falan, çok berbattı demişlerdi. Ama siz şanslıymışsınız. Şu walkman olayına da takıldım bak şimdi, o kadar yaşlandık mı yaaa:((( sevgiler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ben yorgunluk dışında pişmanlık yaşamadım Deryacım, şanslıymışım gerçekten. ya eve walkman olayı öyle galiba, yaşımızı yansıtıyor:) sevgiler...

      Sil
  3. He he:)))) Aynı yerlerde dolanmışız:)
    Konser konusunda ben de yazdım bir post.
    Aynı fikirdeyiz. Ancak K1 iyiydi, diğer kategoriler berbatmış. Sahne görememek bir yana ses dağılmış.
    Ulaşım sorunları zaten malum. Her bakımdan problemli bir konserdi. Adamların perf.iyiydi ve K1 olduğumuz için yırttık.
    Önerdiğim mekanları beğenmene sevindim. Karaköy'ü seviyorum:)
    Sevgiler, öpüldün:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. evet aynı yerlerdeymişiz, benim gözler aradı seni zaten. K1 seçimi iyi olmuş, performansta da sıkıntı yoktu, diğerleri de tuzu biberi artık. Öneriler için sağol, ben de sevdim Karaköy'ü, öptüm ben de sevgiler...

      Sil
  4. o kağıttan yapılmış ürünlere içim gitti, ne güzel görünüyorlar öyle :)
    siz yol ve yer konusunda konserde baya şanslıymışsınız. trafik falan derken olay çıktı internette bu konser için, organizasyon yapılacaksa trafiktir şudur budur göz önüne alınmalı diye.
    gerçekten şansın yaver gitmiş, çok da güzel olmuş :)
    senin bakış açından konseri görmek çok güzel :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de bayıldım o ürünlere. Hakkaten yazılanları okudukça epeyce şanslı hissettim kendimi. Gerçekten de konser mekanı ulaşım imkanları açısından aşırı yetersizdi, tamamen şansımızla ilerledik biz.Teşekkürler ederim, sevgiler:)

      Sil
  5. O kağıtlar, defterler çok hoşuma gitti, İstanbul önümüzdeki günlerde planlarımda yok ama olursa mutlaka gitmek istiyorum. Konser ve konsere gitmek şimdi resimlere bakıp okuyunca ne kadar uzak geldi bana, bazen ufaktan kıskanıyorum sizleri :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. benim yolum düşerse sana haber veririm Deryacım, alırım ben sana onlardan. Ben de uzun bir aradan sonra gittim konsere, sana da çok uzak değildir merak etme, üzülme sen:)

      Sil
  6. ah konser güünü! :)

    athena süperdi!

    ve son cümlene türekten katılıyorum kesinlikle gölgelememeli ama bazılarınınkini gölgeliyor işte :(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ah ya ne güzeldi değil mi? bizimkini gölgelemedi ya gerisi boş:)

      Sil
  7. fotoğraf kareleri çok hoş; böyle tek tek bakınca,tümüyle bakınca pek uyumlu hepsi.
    Şahane bir günün özeti gibi.
    ama şu var; kıskandım.defterlere kağıtlara bayıldım.aynılarından keşke ben de bulabilsem.çok çok hoşuma gitti.tam benlik

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. teşekkür ederim Lady Jane, gerçekten şahane bir günün özeti benim için. Kıskanma lütfen, sen de böyle günler yaşa hep:) Defterleri ben de çok beğendim, İstanbul'da olanlar şanslı, kağıthane benim yaşadığım ilde yok maalesef, yolun düşerse uğra mutlaka, neler var neler:)

      Sil